VE
vaki oldu ki, Apollos Korintosta iken, Pavlus yukarı tarafları geçip Efesosa
geldi; ve bir kaç şakirt bulup onlara:
2.
İman ettiğiniz zaman Ruhülkudüsü aldınız mı? dedi. Kendisine: Bir Ruhülkudüs
var mıdır, işitmedik bile, dediler.
3.
Öyle ise, neye vaftiz olundunuz? dedi. Yahyanın vaftizine, dediler.
4.
Pavlus dedi: Yahya, kendisinden sonra gelene, yani, İsaya iman etmelerini kavma
söyliyerek tövbe vaftizile vaftiz etti.
5.
Ve bunu işitince, Rab İsanın ismine vaftiz olundular.
6.
Ve Pavlus üzerlerine ellerini koyunca, Ruhülkudüs onların üzerine geldi;
dillerle söyliyorlar, ve peygamberlik ediyorlardı.
7.
Hepsi on iki adam kadar idiler.
8.
Ve havraya girip Allahın melekûtuna ait şeyler üzerine üç ay müddet mubahase,
ve adamları ikna ederek cesaretle söyliyordu.
9.
Fakat bazıları cemaatin önünde Yolu kötüliyerek sertelip itaatsiz olunca,
Pavlus onlardan çekildi, ve şakirtleri ayırdı, ve her gün Tirannusun mektebinde
mubahase ediyordu.
10.
İki yıl müddet bu devam etti; şöyle ki, hem Yahudi hem Yunanlı, bütün Asyada
oturanlar, Rab sözünü işittiler.
11.
Ve Allah Pavlusun ellerile görülmemiş kudretli işler yaptı;
12.
o derece ki, hastalara onun bedeninden mendiller veya peştamallar götürülürdü,
ve onlardan hastalıklar gider, ve kötü ruhlar çıkardı.
13.
Fakat serseri afsuncu Yahudilerden bazıları da: Pavlusun vâzettiği İsa ile size
kasem ederim, diyerek kendilerinde kötü ruhlar olanlar üzerine Rab İsanın
ismini çağırmağa giriştiler.
14.
Ve bunu edenlerden Skeva isminde bir Yahudi başkâhinin yedi oğlu vardı.
15.
Fakat kötü ruh cevap verip onlara dedi: İsayı tanırım, Pavlusu da bilirim; siz
ise, kimlersiniz?
16.
Ve kendisinde kötü ruh olan adam üzerlerine sıçrayıp onlardan ikisini yenerek
galip oldu, şöyle ki, o evden çıplak ve yaralı olarak kaçtılar.
17.
Ve bu iş Efesosta oturan hem Yahudi hem de Yunanlıların hepsine malûm oldu; ve
hepsi üzerine korku düşüp Rab İsanın ismi tazim olundu.
18.
İman etmiş olanlardan bir çoğu da yaptıklarını itiraf ve beyan ederek geldiler.
19.
Sihirbazlık edenlerden bir çoğu kitaplarını toplıyıp herkesin önünde yaktılar;
ve onların değerini hesap edip elli bin gümüş buldular.
20.
Böylece Rab sözü kudretle büyüyüp kuvvetlendi.
21.
Bu şeyler bitince, Pavlus Makedonya ve Ahayadan geçip Yeruşalime gitmeğe ruhta
niyet ederek: Oraya vardıktan sonra, Romayı da görmeliyim, dedi.
22.
Kendisine hizmet edenlerden ikisini, Timoteosu ve Erastosu, Makedonyaya
gönderdikten sonra, kendisi bir müddet Asyada kaldı.
23.
O vakitler Yol hakkında çıkan kargaşalık az değildi.
24.
Çünkü gümüşten Artemis mabetleri yapmakta olan Dimitrios adlı bir kuyumcu
sanatkârlara az iş getirmezdi;
25.
ve bu gibi işlerin işçilerile beraber onları bir araya toplıyıp dedi:
Efendiler, bilirsiniz ki, zenginliğimiz bu iştendir.
26.
Ve görüp işitiyorsunuz ki, bu Pavlus ellerle yapılanlar ilâhlar değildir,
diyerek yalnız Efesosta değil, fakat hemen bütün Asyada bir çok halkı kandırıp
saptırdı;
27.
ve tehlike yalnız bu bizim sanatımızın itibardan düşmesinde değildir; fakat
büyük mabude Artemisin mabedi hiçe sayılıp, bütün Asya ve dünyanın taptığı
mabudenin de azametinden indirilmesindedir.
28.
Ve bunu işittikleri zaman, gazapla doldular ve: Efesosluların Artemisi
büyüktür, diye bağrıştılar.
29.
Ve şehir karışıklık ile doldu; ve hep birden Pavlusun yoldaşları Makedonyalı
Gayus ve Aristarhosu yakalıyarak tiyatroya saldırdılar.
30.
Pavlus halkın içine girmek isteyince, şakirtler onu bırakmadılar.
31.
Asya reislerinden bazıları da onun dostları olduğundan kendisine gönderip tiyatroya
atılmasın diye yalvardılar.
32.
İmdi bazıları bir şey, ve bazıları başka şey bağırıyorlardı; çünkü cemaat
karışmıştı, ve ekserisi ne için toplandıklarını bilmiyorlardı;
33.
ve Yahudiler İskenderi ileri sürüp kalabalıktan çıkardılar. Ve İskender, elile
işaret edip halka karşı bir müdafaa yapmak istedi.
34.
Fakat Yahudi olduğunu anlayınca: Efesosluların Artemisi büyüktür, diye hepsi
iki saat kadar bir ağızdan bağrıştılar.
35.
Ve şehir kâtibi kalabalığı yatıştırdığı zaman, dedi: Ey Efesos erleri, insanlardan
kim vardır ki, büyük Artemisin ve Zefsten düşmüş olan sanemin mabet muhafızı
Efesosluların şehri olduğunu bilmesin?
36.
İmdi bunlara karşı bir şey söylenemez, ve siz tek durup tedbirsizce bir şey
yapmamalısınız.
37.
Çünkü mabet hırsızları olmıyan, mabudemize de küfretmiyen bu adamları buraya
getirdiniz.
38.
İmdi eğer Dimitrios ve onunla beraber olan sanatkârlar bir kimseye karşı
davaları varsa, mahkemeler açıktır, ve valiler var; birbirlerini itham
etsinler.
39.
Fakat siz başka madde için bir şey arıyorsanız, resmî mecliste faslolunur.
40.
Çünkü bir sebep de olmadığından bugünkü karışıklıktan dolayı itham edilmek
tehlikesindeyiz; bu kargaşalık hakkında hesap veremeyiz.
41.
Ve bunu böylece dedikten sonra, cemaati dağıttı.